2025 yılına Türkiye yüksek enflasyon ve faiz ortamında girdi. Enflasyon %30’un üzerinde, politika faizi ise %46 seviyelerinde. Bu koşullar, finansmana erişimi kısıtladığı için konut talebini baskılıyor. Satışların önemli bir kısmı banka kredisi yerine kişisel tasarruflarla yapılıyor.
Bu durum, fiyat artışlarının sınırlı kalmasına ve alım-satım süreçlerinin yavaşlamasına neden oluyor. Gayrimenkul piyasasında daha seçici ve bilinçli bir dönem yaşanıyor.
Mart 2025 itibarıyla İstanbul genelinde konut fiyatları geçen yıla göre yaklaşık %25 artış gösterdi. Ancak bu artış, enflasyon karşısında alım gücünü koruyamıyor. Başka bir deyişle, fiyatlar artıyor gibi görünse de reel anlamda değer kaybı yaşanıyor.
Arnavutköy gibi gelişmekte olan bölgelerde bu eğilim daha belirgin. Ulaşım projeleri ve şehir gelişimi potansiyeliyle dikkat çeken ilçe, yatırımcılar için hâlâ cazip. Ancak alıcılar daha temkinli ve piyasa gerçeklerine uygun fiyatlar talep ediyor.
Konut kredisi faiz oranları %40 seviyesinde olduğu için borçlanarak mülk edinmek isteyenler geri planda kalıyor. Bu ortamda yatırımcılar ve alıcılar, daha çok peşin ödemeyle işlem yapmayı tercih ediyor.
Satış düşünen mülk sahipleri için bu tablo, esnek ve piyasa koşullarına uyumlu stratejiler geliştirmeyi zorunlu kılıyor. Sabit fiyat beklentileri, satış sürelerini uzatabiliyor.
2024 yılında yabancılara yapılan konut satışlarında %32 oranında düşüş yaşandı. İstanbul hâlâ yabancılar için öncelikli şehir olsa da, toplam satışlardaki payı %1,6’ya kadar geriledi.
2025’te bu ilginin kısmen toparlanması mümkün olsa da, belirleyici etken yine iç piyasa olacak. Özellikle bireysel yatırımcıların ve mülk sahiplerinin rekabet avantajı sağlaması için dijital tanıtım, yerel uzmanlık ve pazarlama çalışmaları önem kazanıyor.
Arnavutköy’deki ulaşım yatırımları bölgeyi öne çıkarıyor. 2024’te hizmete giren M11 metrosu ve 2025 sonunda tamamlanması planlanan Halkalı bağlantısı, bölgeye olan ilgiyi artırıyor. Ayrıca İstanbul Havalimanı’na olan yakınlık ve planlanan karayolu bağlantıları, uzun vadeli değer artışı için güçlü sinyaller veriyor.
Kanal İstanbul projesi henüz netlik kazanmamış olsa da, bu bölgedeki arsalara olan talep dikkat çekiyor. Ancak kısa vadede bu etkilerin fiyatlara sınırlı yansıması bekleniyor.
Konut fiyatlarında ılımlı bir artış devam edebilir, ancak alım gücü üzerindeki baskı sürecek.
Arsa fiyatları, ulaşım projelerine yakınlık durumuna göre seçici şekilde yükselebilir.
Faiz oranlarının yüksek seyretmesi, piyasada nakit gücü olan yatırımcıları ön plana çıkaracak.
Satıcılar açısından, pazara çıkmadan önce stratejik planlama ve doğru zamanlama kritik olacak.
2025, gayrimenkul satışı yapmak isteyenler için dikkatli bir strateji yılı olacak. Talebin seçici hale geldiği bu dönemde, bölgesel gelişmeleri yakından takip eden, şeffaf bilgi sunan ve alıcının beklentisini anlayan yaklaşımlar öne çıkacak.
Arnavutköy gibi gelişen bölgelerdeki taşınmazlar, uzun vadede değerlenme potansiyeli taşıyor. Ancak kısa vadede sonuç almak isteyenler için gerçekçi fiyatlandırma ve hedefe uygun pazarlama yöntemleri büyük önem taşıyor.